Başlığı sözün bittiği yer olarak belirledik; ancak
belki de artık susmama, sözlerle yetinmeme zamanı… Olay henüz çok yeni ve her
atılan tweet, her yapılan haber yaşanan acıyı daha da derinden hissettiriyor
hepimize.
Gencecik bir üniversite öğrencisi hunharca, vahşice
katledildi maalesef. Kim bilir belki de bu üniversite öğrencisi insanların
psikolojilerini düzeltme sağlıklı akıllarla dolu bir toplum oluşturabilme
hayalinde idi, psikoloji bölümünü seçerken. Ama olmadı, yaşamına inanılmaz bir
son ile veda etti.
Gerçekten acının tarifi yok. Ancak artık Özgecanlar
ölmemeli, onları uzak diyarlara gönderen aileleri bu türden kabusları
yaşamamalı. Yine kızı, oğlu gurbete gidip tahsil hayatına devam eden aileler
evlatlarını korkular içinde beklememeli.
Olayın o kadar farklı sosyolojik boyutları var ki…
Öğrenimini tıpkı Özgecan gibi Çağ Üniversitesi’nde yapmış biri olarak, olayın
yaşandığı Tok Otobüsleri ile o kadar çok yolculuk yaptım ki. O kadar sağlıksız
koşullarda Çağ Üniversitesi- Mersin yolunun bitmesini bekledim ki. Ama bilenler
bilir, bilmeyenler için aydınlatma lazım bu noktada diye düşünüyorum.
Üniversite lokasyon olarak ne Adana ne de Mersin’e yakındır. Hatta okul Mersin
il sınırları içinde gözükse de Adana’ya Mersin’e oranla daha yakındır. İşte bu
noktada okul ile Mersin arası arabanızda yoksa, ulaşım için ya okul servisini
(Okuduğum yıllarda sabah ve akşam servis vardı. Sonradan öğle servisleri de
devreye girdi yanılmıyorsam) ya da hemen okulun önünden geçen Tok Otobüslerini
kullanmak gerekir. İşte ilk olarak bu noktada sorumluluk alma zamanı diye
düşünüyorum. Her ne kadar olay Tarsus’da olsa da Çağ Üniversitesi öğrencileri
için belediyelerle irtibata geçip, öğrencilerini Tok işkencesi ile baş başa
bırakmamalı, alternatif ulaşım destekleri sağlamalı.
Yine toplumsal duyarlılık çerçevesinde Tok
Otobüsleri İşletmesi, yıllardan bu yana Adana- Mersin hattında kara yolları
üzerinde bu kadar sıkıntılar yaşattıktan sonra, bu olaydan sonra ya kendine
çeki düzen vermeli, herhangi bir değişiklik olmaması durumunda en ağır
yaptırımlar kendilerine uygulanmalı, hatta ulaşım lisansları ellerinden
alınmalı.
Elbette hiçbir şey Özgecan’ı geri getirmeyecek; ama
en azından başka Özgecanlar için bu uygulamalar muhakkak yapılmalı.
Toplumsal Suçlar Nasıl Cezalandırılmalı?
Birçok insan bu vahim olay sonrası içi yanarak bu
düzene isyan etti ve etmekte. Peki suça teşvik nasıl önlenmeli veya feryat eden
kalplerin acısı nasıl dindirilmeli?
Bilindiği gibi ülkemiz idam cezasını uygulamayan
ülkelerden biri. Peki idam cezası birçok ülkede varken bizde niye yok? Yani adi
bir suç ile bir insanı vahşice katletmek arasındaki fark neden onlarca yıl ile
müebbet arasında? Hiç uzatmadan ve acilen kanun koyucular, hukukçular bu olay
ve türevi olaylar için idam cezasını gündeme almalılar kanımca. Çünkü
vahşet giderek bu ülkeyi sarmakta.
Şiddet, canilik sokaklarda ve her an hepimiz bu tip barbarlıkların eşiğindeyiz.
Dediğimiz gibi olayın çok farklı boyutları var;
ancak çareleri siyasilerin ağız dalaşlarında aramayalım bu sefer. Bu olay asla
politik jargonların sakızı olmasın. Birkaç gündür bence olay yine farklı
boyutlara çekilmekte. Hükümet onu demedi, o bunu dedi çığlıkları içinde
gencecik bir üniversite öğrencisinin bu ölümü başka yerlere çekilmesin. Hatta
bu olay salt bir kadın cinayeti olarak da görülüp; onca kadının öldürülmesi
hadisesinde yaşananlar gibi unutulmasın. Çünkü bu salt bir kadın cinayeti
değil; bu içine şeytan kaçmış bir cani ve suç ortaklarının bir insanı kesip,
yakma ile sonuçlandırdığı vahşi bir eylem. Bu yüzden de bu olay muhakkak idam
cezası ile son bulmalı.
Bu acının bir daha yaşanmaması için, Özgecan’ın ve
tüm annelerin yanan yüreklerinin bir nebze olsun ferahlaması için neler
yapılması adına birtakım şeyleri yazdık; ancak bu ülke nasıl böyle canileri
yetiştiriyor, bir baba oğluna bir insanı yakması için nasıl yardım edebiliyor,
insanın aklı almıyor. Aynı havayı, aynı toprakları paylaştığımız coğrafya bu
türden vahşilikleri nasıl mübah görüyor anlamak mümkün değil. Özgecan olayını
duyup da hala gencecik kızda hata arama peşinde olan vicdansızlar, bu olayı
gerçekleştiren caniler, bu olaya susan dilsizler ve bu olay üzerinden rant
sağlama peşinde olanlara cidden lanet olsun.
Söz belki de burada bitiyor işte.
Özgecan’ın annesi : ‘’Çok acı çekmiştir kızım, keşke
kurşunla öldürselerdi.’’
Mekanın cennet olsun Özgecan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder